5.Haziran Dünya Çevre Günü Etkinliği

08 Haz

  • Çevre Mühendisliği Bölümü
  • Tüm Duyurular

5 Haziran Dünya Çevre Günü Etkinliği

Birleşmiş Milletler Örgütü 1972 yılında İsveç’in başkenti Stockholm’de 133 ülkenin katılımı ile düzenlediği zirvede, 5 Haziran tarihinin “Dünya Çevre Günü” olmasını oybirliği ile kabul etti. O tarihten bu yana çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek, halkın katılımını geliştirmek ve politik ilgiyi arttırmak üzere dünya genelinde çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.

Düzce Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü tarafından, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kutlamak ve global çevresel sorunları ile çözüm önerilerini paylaşmak üzere Mühendislik Fakültesi toplantı salonunda 5 Haziran Dünya Çevre Gününü etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlyas Uygur ve fakültemizin diğer öğretim üyeleri ve elemanları katıldı. Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyeleri Böl. Bşk. Doç. Dr. Fatih Taşpınar, Öğretim Üyesi Dr. Zehra Bozkurt, Öğretim Üyesi Dr. Murat Solak ve Arş. Gör. Dr. Ergün Güngör günün anlam ve önemine dair sunumlarını gerçekleştirdiler.

Doç. Dr. Fatih Taşpınar sunumlarında, dünya üzerindeki plastik kullanımına ve bununla mücadelenin önemine dikkat çekmek üzere 2018 yılı 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nün ana konusu “Plastik Kirliliğinin Üstesinden Gelmek” olarak belirlendiğini ifade etti. Doç. Dr. Fatih Taşpınar çevre hepimizin ortak değeri olduğunu, bu doğal çevrenin atmosfer, su ve toprak ana unsurlarından oluştuğunu ve canlıların yaşadığı bu ortamların aynı zamanda birçok katı, sıvı ve gaz kirleticinin bırakıldığı/atıldığı/gömüldüğü alıcı ortamlar olduğunu ifade ederek “Bu nedenle bir ürünü almadan önce ve atmadan önce bir kere daha düşünmeliyiz” dedi. Doç. Dr. Fatih Taşpınar açıklamalarında plastik malzemeler ve kullanımları hakkında bilgi verdi ve açıklamalarına “plastik kirliliğinin boyutu oluşan plastik atıkların miktarı konusunda “günümüze dek 8,3 milyar ton (geriye kazanılan hariç) plastik üretilmiş ve 6,3 milyar ton plastik atık ortaya çıkmış. Bu atığın yüzde 9’u geriye kazanılmış; yüzde 12’si yakılmış; kalan yüzde 79’u doğal çevrede ve çöp toplama alanında biriktirilmiştir.” diyerek devam etti. Ayrıca, sayılarla küresel plastik kirliliğini ifade eden Doç. Dr. Fatih Taşpınar sunumuna, “her yıl 5 trilyona kadar plastik poşet kullanılıyor, okyanuslara her yıl 13 milyon ton plastik ulaşıyor, her yıl plastik üretiminde 17 milyon varil petrol kullanılıyor, her dakika 1 milyon plastik şişe satın alınıyor, her yıl plastikler tarafından 100.000 deniz hayvanı ölüyor, plastikler en az 100 yılda çevrede bozunabiliyor, şişelenmiş suların %90’ında plastik parçacıklar bulunmakta, musluk sularının da %83’ü plastik parçacıkların içermekte, tüketici plastiklerinin %50'si tek kullanımlıktır (kullan-at şeklinde) ve insan kaynaklı atıkların tümünün %10'u plastiktir” şeklinde devam etti. Ülkemizde plastik üretimi ve kullanımından bahseden Doç. Dr. Fatih Taşpınar “ülkemizde plastik sektörü 1950’de 1,5 milyon ton olan yıllık plastik üretimi, 1970’den sonra patlamış ve son 25 yılda üçe katlanarak 2016’da 335 milyon tona ulaşmış durumda. Ülkemizde plastik sanayicilerinin vakfı olan PAGEV’e göre yılda 10 milyon ton civarı plastik üretiliyor ve üretim değeri de yaklaşık 36 milyar dolar. Bu verilere göre plastik üretimi büyüklüğünde dünyada 7. ve Avrupa’da 2.’yiz. Ancak, plastiklerin yönetiminde Birleşmiş Milletler raporuna göre bu alanda yanlış yönetim sergileyen ve içinde ABD gibi ülkelerin olduğu ilk 20 ülke arasındayız” diyerek sunumuna devam etti. Doç. Dr. Fatih Taşpınar birçok plastiğin içerdiği dietilheksil ftalat (DEHP) ve kimyasal Bisphenol-A (BPA)’nın gıda ambalajlarında vb. beslenme gereçlerinde kullanılması ve bunların ısıya maruz kalması halinde vücuda geçtiği belirtti. Bunların insan sağlığına birçok olumsuz etkilerinin olduğunu ifade eden öğretim üyesi başta kromozom yapılarımız, üreme sağlımız olmak üzere, beyin ve nörolojik bozukluklar, kanser, kardiovasküler sistem bozuklukları ve erken gelişme gibi sağlık problemlerine yol açtığını belirtti. Doç. Dr. Fatih Taşpınar tüm bunlara karşın ne yapmalıyız sorusuna karşılık “bireysel ve kurumsal olarak 5R kuralını yaşama geçirmeliyiz: reuse (Tekrar kullan), recycle (geri kazan), reduce (azalt –alternatiflerini kullan), refuse (reddet – tercih etme), remove (gider, ortadan kaldır). Plastik ürünler için bu ilkeler yaşama geçirilmelidir.” şeklinde açıklamalarda bulundu. Doç. Dr. Fatih Taşpınar “sağlıklı yaşam ve doğal kaynakların yaşanabilir ve sürdürülebilir şekilde korunması için atıkların geri kazanılması ve çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda tüketim sonucu oluşan plastik, cam, metal, kağıt ve karton gibi ambalaj atıklarının oluştukları yerlerde diğer atıklardan ayrı olarak biriktirilmesi, bu konuda eğitim verilmeli ve bilinçlendirme çalışmaları yapılmalı, ve işleyen bir geri kazanım sistemi oluşturulmalıdır.” diyerek sunumunu tamamladı.

Öğretim Üyesi Dr. Zehra Bozkurt 5 Haziran Dünya Çevre Günü sunumunda hava kirliliğinin nedenleri, canlılara etkileri ve çözüm yolları hakkında açıklamalara yer verdi. Öğretim üyesi “her gün yaklaşık 20000 Litre hava soluyoruz. Soluduğumuz hava yaşam kaynağı olun oksijenle beraber hava kirleticileri de ciğerlerimize taşır. Bu nedenle hava kirliliği insan sağlığı ile yakından ilişkili bir kirlilik türüdür. Ayrıca başta iklim değişikliği ve asit yağışları olmak üzere pek çok önemli çevre sorununa yol açmaktadır. Atmosfere salınan kirletici gazlarının ve partiküllerin belirli miktar ve sürede havada bulunarak; atmosferin doğal bileşimini değiştirmesi, insana, bitkiye ve hayvanlara zarar vermesi hava kirliliği olarak tanımlanır. Bir bölgede hava kirliliğinin oluşabilmesi için kirletici kaynaklarının varlığı, topoğrafik yapının ve meteorolojik koşulların uygunluğu gereklidir.” Diyerek sunumuna devam etti. Öğretim Üyesi Dr. Zehra Bozkurt hava kirliliğini en önemli sonuçlarını ise sera etkisi-küresel ısınma, asit yağmurları, görüş mesafesinin azalması, ozon tabakasının zarar görmesi ve canlılara olumsuz sağlık etkileri olduğunu ifade etti. Öğretim Üyesi Dr. Zehra Bozkurt alınabilecek önlemleri ise Acil/Alarm önlemleri, sanayide kısıtlama-sınırlama, evsel ısıtmada kısıtlama-sınırlama, ulaştırmada kısıtlama- sınırlama, risk gruplarının hareketlerinde kısıtlama, hastanelerde hazırlıklı olma, Kısa Vadeli önlemler: evlerin ısıtmasında kaliteli yakıt kullanma, Isıtma araçlarının bakımı ve kullanıcıların eğitimi, sanayide kaliteli yakıt kullanma, sanayi atık gaz ve toz kontrolünün sağlanması, ısı elde etme araçlarının bakımı ve bunları kullananların eğitimi, araçların bakım onarımı, sürücülerin eğitimi ve egzoz gazı kontrolü, uzun vadeli önlemleri ise kentlerin planlanması, kirletici kaynakların kent dışına taşınması, toplu ulaşım araçlarına geçiş, ev ve sanayide fosil yakıtlar yerine temiz yakıtlı enerji kaynaklarına geçiş olarak ifade etti.

Öğretim Üyesi Dr. Murat Solak 5 Haziran Dünya Çevre günü kutlamaları kapsamında yaptığı sunumunda Dünya Çevre Gününün Birleşmiş Milletler tarafından 5 Haziran 1972 yılında İsveç'in Başkenti Stockholm de 133 ülkenin katılımıyla ilan edildiğini belirtmiştir. Çevre konusunun sadece Çevre Mühendisliği mesleği ile doğrudan ilgilenenlerin değil bütün meslek dalları ile entegre olarak işlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Solak, su kaynaklarının korunması amacıyla geliştirilen su kirliliği kontrol teknolojileri hakkında bilgi vererek ve Çevre Mühendisliği Bölümünde su alanında yürütülen çalışmalar hakkında bilgiler vererek sözlerini tamamlamıştır.

Arş. Gör. Dr. Ergün Güngör Dünya Çevre Günü etkinliğinde “Sürdürülebilirlik ve Mühendislik Alanında Yeni Yaklaşımlar” konusunu ele alan sunumda, sanayi devriminden itibaren günümüze kadar uzanan süreç içerisindeki ekonomi odaklı tek boyutlu gelişim vurgulanmış olup sürdürülebilir bir kalkınma için bunu değişmesi gerektiği, sosyal ve çevre boyutların da ekonomik boyuta entegre edilerek düşünme ve yaklaşımımızın bu yönde değişmesi gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca, günümüzde sürdürülebilirlik konusunun sadece Çevre Mühendisliği müfredatında değil, bütün mühendislik ve ilgili diğer anabilim dallarında aktarılması gerektiği, hatta bu eğitimin üniversite öncesi okul hayatında başlayarak üniversitede en üst seviyeye çıkması gerektiği belirtilmiştir. Son olarak, endüstri devriminden beri süregelen al-yap-at yaklaşımının geçerliliğini yitirdiği ve sınırlı kaynakları olan bir gezegende ancak ve ancak sirküler (döngüsel) bir ekonomi ile sürdürülebilirlik yolunda ilerlenebileceği aktarılmıştır.

Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlyas Uygur Dünya Çevre Günü etkinliği kapsamında açıklamalarda bulunarak “çevre eğitimi ailede başlar, plastik kullanımı ve tüketim toplumunun hastalıklarından kurtulmak gerekli, Avrupa’da ve bazı gelişmiş ülkelerde plastik, cam ve kâğıt atıklara uygulanan depozito uygulamasının ne kadar etkili ve başarılı olduğu görülmekte, bu ve benzer uygulamalarında ülkemizde biran önce hayata geçirilmesi gerekli. Bu güne istinaden Dünya Çevre Günümüz Kutlu Olsun” diyerek konuşmalarını tamamladılar.

Facebook link: Düzce Üniversitesi - Dünya Çevre Günü Etkinliği